Modal content
×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.
 
2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (ASP.NET_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,
5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

6.Veri Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” 11. maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

  • e-Devlet
  • İçişleri Bakanlığı
  • Denizli

Valilikler

T.C. Çameli Kaymakamlığı
T.C. Çameli Kaymakamlığı
T.C. Çameli Kaymakamlığı
  • KAYMAKAMLIK
    Kaymakam Kaymakamlık Birimleri İlçe Protokol Listesi Şehitlerimiz ve Gazilerimiz Görev Yapmış Kaymakamlar Tarihçe Muhtarlarımız Mevzuat Kurumsal Kimlik
  • ÇAMELİ
  • MAHALLİ İDARELER
  • HİZMETLERİMİZ
    Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Güzergâhı Yerleri Kamu Hizmet Standartları Tablosu Etik Komisyonu Hizmet Birimleri
  • GÜNDEM
    Haberler Duyurular Etkinlikler Basın Açıklamaları İhale İlanları İlanlar
  • İLETİŞİM
°C
28
Mart2023
Parçalı Bulutlu
23
°C
5 Günlük Hava Tahmini
temizle
  • KAYMAKAMLIK
    • Kaymakam
    • Kaymakamlık Birimleri
      • İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü
      • İlçe Sivil Toplumla İlişkiler Şefliği
    • İlçe Protokol Listesi
    • Şehitlerimiz ve Gazilerimiz
    • Görev Yapmış Kaymakamlar
    • Tarihçe
    • Muhtarlarımız
    • Mevzuat
    • Kurumsal Kimlik
      • Kaymakamlık Görselleri
      • Kaymakamlık Logosu
  • ÇAMELİ
  • MAHALLİ İDARELER
  • HİZMETLERİMİZ
    • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Güzergâhı Yerleri
    • Kamu Hizmet Standartları Tablosu
    • Etik Komisyonu
    • Hizmet Birimleri
      • İlçe Jandarma Komutanlığı
      • İlçe Emniyet Müdürlüğü
      • İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
      • İlçe Müftülüğü
      • İlçe Kadastro Birimi
      • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü
      • İlçe Mal Müdürlüğü
      • İlçe Sağlık Müdürlüğü
      • İlçe Tapu Müdürlüğü
      • İlçe Orman İşletme Şefliği
      • İlçe Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü
      • İlçe Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü
      • İlçe Halk Kütüphanesi
      • İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
      • Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü
      • Devlet Hastanesi
  • GÜNDEM
    • Haberler
    • Duyurular
    • Etkinlikler
    • Basın Açıklamaları
    • İhale İlanları
    • İlanlar
  • İLETİŞİM
KAYMAKAMLIK
  • Kaymakam
  • Kaymakamlık Birimleri
    • İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü
    • İlçe Sivil Toplumla İlişkiler Şefliği
  • İlçe Protokol Listesi
  • Şehitlerimiz ve Gazilerimiz
  • Görev Yapmış Kaymakamlar
  • Tarihçe
  • Muhtarlarımız
  • Mevzuat
  • Kurumsal Kimlik
    • Kaymakamlık Görselleri
    • Kaymakamlık Logosu

Tarihçe

Tarihçemiz
        Tarih boyunca Güneybatı-Anadolu bölgesinde insanların önemli bir sığınma ve korunma yeri olan bu yöre;Karyalılar,Roma ve Bizans İmparatorluklarında da aynı görevi görmüş ender yerlerden birisidir.
       Türkler'in Denizli, Muğla ve kıyı kesimlere yerleşmesinde Acıpayam ile birlikte bir karargah ve üs görevi gören ender yerlerden biridir.
        Çameli ve köylerinde bulunan tarihi kalıntılar ve keramik buluntular bu civardaki iskanın M.Ö. ikibin yıllarına kadar gittiğini göstermektedir.Kolak, Sarıkavak, Karabayır köylerinde eskiçağ mezarlarından çıkan yanık kemikler ve küller bu yörede ölüsünü yakarak gömen bir kavmin varlığını gösterdiği gibi ;bazı keramik buluntular ve yerleşim yerleri ile savunma amaçlı kale ve mağaralar Karya medeniyetinin varlığını göstermektedir. Yaylapınar Köyü ile Acıpayam-Gölcük kasabası arasında kalan 'Kapız'olarak adlandırılan kanyondaki keşfedilmeyi bekleyen mağara, yine bu mağaranın güney-batısında Göldağı mıntıkasındaki yıkık kale ve yerleşim yeri kalıntıları ile Çameli yöresinin bazı tepelerindeki gözetleme ve savunma amaçlı sur kalıntıları bu yörenin tarih boyunca düşmanlardan korunma ve sığınma yeri olarak kullanıldığını göstermektedir.(1)
        Hititler ve sonrasında yöremizdeki yerleşim bir büyük şehre imkan vermişe benzemesede; Acıpayam-Karahöyük'deki höyük alanına bağlı olarak; Kalınkoz,Kolak,Gökçeyaka,Güzelyurt ve Çameli ovasında 'Phyr' yerleşim yerleri kurulmuştur.Çok sonraları, İskender devrinde Gölhisar yakınlarındaki 'Kybira'önem kazanarak,(2)yöremizin bağlantısı buraya yönelmiştir.
       Roma devrinde ise yöremizin önemi artmış, daha önce kurulan yerleşim yerleri gelişerek büyümüştür.Çameli Hükümet Konağı önündeki çevreden toplama kitabe,heykel ve mermer sütun taşlar yöremizin Roma devrinde bir yönetim merkezi kurulacak kadar geliştiğini göstermektedir. Özellikle Roma'da hrıstiyanlığın ilk yıllarındaki merkezi otorite-hristiyan çatışmasında yöremiz hristiyan halkın bir toplanma ve korunma yeri olmuştur.
        Bizans devrinde önemini devam ettiren yöremiz, imparatorluğun içine düştüğü mezhep kavgası, tekfur mücadelesi, Bizans-Müslüman Arap savaşları gibi nedenlerle boşaltılan şehirlerin halkı ve rahiplerin sığınma yerlerinden biri olmuştur.(3) Tabiki bunda bölgenin sahip olduğu coğrafi yapı en büyük etkendi. Özellikle Bizans İmparatorluğu'nun Müslüman Araplar ile girdiği Anadolu hakimiyeti mücadelesi Bizans halkının kıyı kesimler ile bu bölgeye yerleşimini hızlandırdı.(4)
        Niketim günümüzde hala bu eski yerleşim yerlerinde kurulan köy vemahallelerin; Manasır(Manastır),Hisar(Asar),Kaysar adları ile anılması bu yerleşmenin izlerini göstermektedir.Sarıkavak Köyündeki Manasır mahallesinin ismi; Kirazlıyayla Köyünün Mınak mahallesindeki Cavırini; Kolak Köyü Değirmentaş mahallesinde bulunan haç işaretli mermer sütunlar; Gökçeyaka,Kalınkoz,Karabayır ve ilçe merkezinde bulunan tarihi kalıntılar buna tanıklık yapmaktadır.
        İlçemiz aynı zamanda Cun Makri(Fethiye) ile Themisonium(Acıpayam-Karahöyük), Kaysar/Diokaisaria(Acıpayam-Yeşilyuva), Kybira(Gölhisar), Honaz bağlantısını sağlıyordu.Fethiye ile bu yerler arasındaki gidiş-gelişler yöremiz üzerinden yapılmakta ve ani saldırılarda ise acilen sığınılan bir yer görevini görmekteydi.Ayrıca sadece karadan gelen saldırılara karşı bir kale görevi görmemiş, aynı zamanda denizden gelen saldırılara karşı sahil halkının kaçıp sığınacağı bir yer görevini de görmüş olmalıdır.
       Tarih boyunca ülkemizin Cun Makri(Fethiye) Körfezinden dünyanın değişik yerlerine yapılan kaliteli kereste ticareti, Dalaman Çayı yoluyla Çameli çevresinden yapılmaktaydı(5).Örneğin İskenderiye'nin kereste ve odun ihtiyacı buradan karşılanıyordu(6).Hatta bu gelenek Tahtacı Türkleri tarafından, Cumhuriyet dönemindeki kapsamlı orman kanununun çıkarılmasına kadar devam ettirilmiştir.Bazı köylerimizin orman içi alanlarında bu işçilerin bıraktığı ağaç kalıntıları ve konak yerlerinin izlerini görmek mümkündür.
        Tarihi kayıtlarda; Haraita(7),Tuğurla Dağları(8),Cibat'üt-Türkmen(Türkmen Dağları)(9),Sahra-i Talamaniye(10) ve Karaman olarak adlandırılan ilçemiz ve çevresinde Türk tarihinin başlaması XII.yüzyılın ilk yarısına rastlamaktadır(11).
        İlçemiz,Güneybatı-Anadolu'nun tamamen Türkleştirilmesi ve Anadolu'da kurulan ilk Türkmen beyliğinin ağırlık merkezi olan Karaağaç(Acıpayam)'ın bir parçası olması, gerek Selçuklular ve gerekse Moğollar nazarında önemli bir uç bölgesi olması nedeniyle dikkat çekmektedir.Ve yine bölgemiz Osmanlı Devleti donanmasına yüzyıllarca deniz askeri temininde kaynaklık yapan yerlerden birisiydi(12).
        Yöremize çoğunluğunu Karaman Türkleri'nin oluşturduğu Avşarlarla,Kınık ve Kayı boyuna mensup Oğuz Türkleri yerleşmiştir.
        Türkler bölgemize 1070 yılındaki Afşin Bey'in komutasında Honaz'a kadar gelmeleri ile yaklaşmışlar, 1080'lere doğru da Sahra-i Talamaniye'nin Acıpayam kısmını fethetmiş olmalıdırlar.Çameli hariç Sahra-i Talamaniye'de pek az yerli halk kalmıştı.Türkler burada genelde boş bir coğrafya ile karşılaşmışlardı(13). Ancak bu fetih uzun süreli olmadı. Zira 1120'lerden sonra o yüzyılın sonlarına kadar bölgemiz ve çevresi tekrar Bizans'ın eline geçti.Gerçi bunda Haçlı Seferleri'nin başlamış olması en fazla etkili olan sebep olarak bilinir.Bununla birlikte Türkmenler Acıpayam ovası ve Kazıkbeli geçidinde(Cankurtaran) Haçlı ordusu ve Bizans ordusu ile devamlı mücadele halinde olmuşlardır(14).
        III.Haçlı seferinin atlatılmasından sonra Bizans topraklarına akınlar şiddetlenmiş,Anadolu Selçuklu Devleti'nin desteği ile Sahra-i Talamaniye'nin Acıpayam ovası kısmı kesin olarak fethedilmiştir.Denizli'ye göre elli yıl öncelik arzeden bu fetih 1192 yıllarında tamamlandı.Vakti ile kaynaklarda 200.000 çadır Türkmen'in geldiği bildirilen(15) bu bölge üzerinde en kesif Oğuz boy ve oymaklarını barındırmaktadır.
        Sahra-i Talamaniye'nin muhtelif yerlerinde yaylak-kışlak hayatını devam ettiren Türkmenler, bazen Bizans'ın kıyı bölgelerine,bazan de Anadolu'nun iç kısımlarına gidiyorlardı.Bu arada Çameli bölgeside fethedilmiş olmalıdır.Zira bu konu ile ilgili 1274'te vefat eden İbn Said'e ait olup Ebu'l Fida'da zikredilen bir kayıtta şöyle denilmektedir:'...Türkmenler Selçuklular devrinde Rum diyarını fetheden Türk soyundan çokluk bir kavimdir.Bunlar Haraita'dan,deniz kıyısında yaşayanları yağma ederek onların çocuklarını alıp götürmeyi ve müslümanlar arasında satmayı adet edinmişlerdir.Onlarda başka yerlere gönderilen kilimler yapılır.Buranın sahilinde Cun(kasaba) vardır.Buna Cun Makri(Fethiye) denir.Burası misafirlerce meşhurdur,buradan İskenderiye'ye ve başka yerlere odun(kereste) yollanır.Buraya büyük, derin bir nehir dökülür.Bu nehrin Battal Nehri diye maruf olduğu söylenir. Bu nehrin üzerinde bir köprü vardır,barış zamanlarında indirilir ve harp çıktığı zaman kaldırılır.Bu müslümanlar ile hristiyanlar arasında sınırdır ve Antalya'nın kuzeyinde Tuğurla Dağı vardır,burada ve bunun etrafında ikiyüzbin kadar Türkmen çadırı olduğu söylenir ve bunlara uç denir...'(16)
        Prof.Dr.A.Z.Velidi TOGAN'ın belirttiği gibi(17),bu malumat Moğollardan evvelki devreye ait olup,P.WİTTEK'in de işaret ettiği gibi(18) 1204'ten sonraki zamandadır.Çünkü Anadolu'nun güney kıyıları bu tarihlerde fethedilmiştir.
        Burada bahsi geçen nehir halk arasında 'Gireniz çayı' olarak adlandırılan ve Makri(Fethiye) körfezinin batısında denize dökülen Dalaman(Damalan) Çayından başkası değildir.Nitekim Prof.Dr.Osman TURAN'da İbn Said'al-Magribi'nin coğrafyasına dayanarak XIII.asırda Fethiye Körfezine dökülen Dalaman Çayına ' Nehr'ul-Battal' adının verildiğini belirtmektedir.Yine aynı yazar Türkmenlerden bahsederken şu malumatı vermektedir:'...Denizli!den garbe doğru uzayan dağlar bu göçebelerin yaylaları olduğu için buralara Türkmen Dağları(Cibat'üt-Türkmen)adı verilmişti.Eski İslam kahramanı Battal Gazi'nin hatıraları ve ona ait destani rivayetleri bütün Anadolu Türkleri gibi bu göçebeler arasında da çok canlı yaşadığı için Dalaman Çayı'nın kaynakları istikametinde bulunan mezarına 'Seyyit Gazi' atfıyla bu çaya da Battal nehri deniliyordu....'(19).
        Ebu'l-Fida'nın kaydında geçen köprü; Muğla il sınırları içindeki Gürleyik'teki 'Akköprü' olmalıdır(20).Nitekim başka geçit imkanının olmadığı bir yerde kurulan bu köprünün Osmanlılar zamanında eski Bizans kalıntısı üzerine restora edildiği anlaşılmaktadır.
        Bu arada Orta-Asya'dan Moğol istilasından kaçan bir Türkmen kütlesi de Anadolu'ya gelmeye başlamıştı.Başında Azat Musa adında bir beyin bulunduğu bir Türkmen grubu vardı ki;çoğunluğunu Karaman Türkleri'nin oluşturduğu bu grup bölgemize gelip konaklayacaklardır.Bu Türkmenler önce Gürcistan'a sonrada Anadolu'ya girmiş ve bir müddet Erzurum-Pasinler ile Doğu Karadeniz dağlarında konaklamışlardır(21).Yöremize gelirken başlarında Mehmet Bey adında bir bey bulunan yaklaşık 60.000 kişilik bu Türkmen grubu, önce Burdur Karaman,oradan da bir kısmı yöremize geçmiş ve Sahra-i Talamaniye'de yönetim ve nüfuzu ele geçirerek; 1261'de Anadolu Selçuklu Devleti'nden bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir(22).Bu olay Türkiye tarihinde o yüzyıldaki Anadolu'da ilk beylik kurma hadisesi olarak değerlendirilebilir.
        Bu teşebbüs ne yazıkki müttefik Moğol-Selçuklu ordusu tarafından bastırılmış;Mehmet Bey'de Acıpayam Ovasının güneyinde yenilgiye uğratılarak öldürülmüştür(1261).Mehmet Bey'den sonra bu bölgenin liderliği,kendisine ihanet eden damadı Ali Bey'e verilmiştir(23) Ali Bey sonradan Denizli'de bir beylik kuracak olan İnançoğulları'nın atasıdır.Bu olaydan sonra Mehmet Bey'e bağlı Karaman Türkleri'nin bir kısmı Çameli yöresine geçmiş olmalıdırlar.Çoğunluğunu Kayı boyuna mensup bazı Türkmenlerde Serinhisar'ın karşısındaki yaylalarından ayrılarak Muğla(Menteşe)bölgesine geçerek buranın Türkleşmesini sağladılar.Şu an Muğla'nın önemli bir kısmını Kayı'lar oluşturmaktadır.
       Zannedildiği gibi ilçemizin eski adı olan Karaman isminin 1277 Cimri olayı ile bir alakası yoktur(24).Çünkü Karaman Türkleri Karaman ismini Orta-Asya'dan beri taşımaktaydılar.Karaman adı,Oğuzhan(Mete)'nın yakın akrabalarından birinin adıdır(25).
        Çameli ve çevresindeki Karamanlılar yaylak-kışlak hayatı gereği kah Dalaman'da kah Çameli yaylasında yaşadılar.Bu yöreye de Karaman adını vererek geleneklerini yaşattılar.Su başlarında, verimli otlaklarda hayvanlarını otlatıyorlar;kışın da Dalaman ve çevresinde kışlarını geçiriyorlardı.Köylerimizin birçok yerinde methum yörük mezarları ve köy mezarlıkları onların yazın buralarda ölen insanları defnetmeleri ile oluşmuştur.Tabiki bu Türkler hayatlarını sadece hayvancılıktan kazanmıyorlardı.Daha önce bahsettiğimiz İbn Sait'in kaydına göre(26),kilim imal ve ticareti ile de meşgul idiler.Hatta Barthold,bu yörüklerin kilim imal sanatını Orta-Asya'dan getirmiş olabileceklerini ifade ediyor(27).Nitekim XVI.yüzyıl kayıtlarında Ahileri gördüğümüz Acıpayam(Karaağaç) ovasındaki bazı yerlerin günümüze kadar devam eden sanatlarının temeli bu devirden değil midir?Yine meşhur Türk tipi 'yatağanlara'adını veren Serinhisar-Yatağan'da silah,tabakların piri Ahi Evren'in üstadı Ahi Kaysar'ın adını taşıyan Acıpayam-Kaysar(Yeşilyuva)'daki deri, sırçalıkta çini imalatı bu devirden kalma değil midir?
        Ayrıca ilçemiz genelinde eskiçağlardan beri devam eden kereste ticareti buradaki Tahtacı Türkler tarafından da devam ettirilerek; Orta-Asya'da 'ağaçeri'denilen zanaat hayat bulacaktır.
        Çameli ve çevresi(Karaman yaylası) Menteşe Beyliğinin kurulmasından sonra buraya bağlanmış,Osmanlı Devleti zamanında da Menteşe Sancağına bağlı bir coğrafya olmuştur.XVII.yüzyılda,Osmanlı maliye defterlerinde ilk kaydına rastlayabildiğimiz Köyceğiz'in yönetim alanına girmiştir(28).Osmanlı deniz askerlerinin(leventler) alındığı yerlerden biri olan yöremiz bu özelliğini uzun süre devam ettirmiştir.Hatta XVIII.yüzyılda Rusları Ege'den çıkartan başarılı Kaptan-ı Derya ve bir ara Vezir-i Azam olan Cezayirli Hasan Paşa'nın bu yörenin çocuğu olduğu, hatta hatta Gökçeyaka Köyü Güney Mahallesinden olduğu çevremizde canlı bir şekilde anlatılmaktadır(29).
        İlçemiz insanının sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik ilişkisi Cumhuriyet dönemine kadar Menteşe yöresiyle olmuş,Acıpayam 'a bağlanması ve 1953'te Denizli'ye bağlı bir ilçe olması onun bağını Köyceğiz ve Dalamandan tamamen koparamamıştır.
        Yöremizdeki Türkler'in yerleşik hayata geçmeleri XVIII.yüzyılda Osmanlı Devleti'nin zorunlu iskan teşebbüsü sonucu olmuştur.Yüzyılın ortalarına doğru anca başlayan iskan XX.yüzyılın başlarına kadar devam etmiştir.Bu arada değişik nedenlerle yöremize gelen insanların katkısı ile yeni yeni köyler kurulmuş,yeni yerleşim alanları oluşmuştur.Örneğin Yaylapınar(Hortma) ve Çiğdemli(Kalaklar) Köyleri; Aydın, Tavas, Kale ve Acıpayam'dan gelen insanlar tarafından kurulmuştur.Bulundukları yerlerde sıkıntı yaşayan,salgın hastalıktan kaçan,askerden kaçan veya eşkiyalık(efelik) nedeniyle merkezi otoritenin takibinden kurtulabilmek için yöremizi tercih etmişlerdir.Çiğdemli Köyünün eski adı Kalaklar'dır.Aydın'dan gelip, bu yörede efelik yapan bu insanlar takipten kurtulabilmek için burada kalmışlar;geri gitmeyip kaldıkları için de yöre halkı tarafından kalanlar anlamında 'Kalaklar'adı verilmiştir.Yine Belevi Köyünü oluşturan insanlar, daha önce Gölhisar geçidinde yaşarken eşkiya baskısından kaçıp,şimdiki yerlerine gelmişlerdir.Bu örnekler yöremizin o tarihi misyonunu bir kez daha karşımıza çıkarmakta;sığınma ve korunma vazifesini yerine getirdiğini göstermektedir.
        İlk önceleri konak yerleri ve su kenarlarında başlayan yerleşme,zamanla yörük oba ve cemaatlerinin toplanıp cuma namazı kıldıkları yerlerde daha büyük yerleşim yerlerini oluşturmaları ile devam etmiş, köylerde zamanla şimdiki hallerini almıştır.Çameli ilçe merkezine bir ara Cumayanı denildiği gibi,Cumaalanı Köyüne bu ismin verilmesinin aynı sebepten olduğu kanaatindeyim.1953'teki idari düzenlemeler sırasında Cumayanı(Karaman) ilçe yapılarak adı Çameli olarak değiştirilmiştir
https://www.tccb.gov.tr/
https://www.icisleri.gov.tr/
https://www.turkiye.gov.tr/
https://www.cimer.gov.tr/
 
  • Resmi Gazete
  • Kolluk Gözetim
Yeni Mah. Atatürk Cad. Hükümet Konağı 20980 / Çameli
0 (258) 571 50 10
 
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz 🍪 Çerez politikamız hakkında bilgi edinmek için tıklayınız